Borsa'da tepki yükselişi ne zaman gelir?
Selim Işıklar

Aslında 2012 yılına girilirken piyasaların önündeki engellerin devam ettiÄŸi ve genel olarak zorlu bir yıl geçireceÄŸimizi biliyorduk.

Borsa açısından daha geniÅŸ bir perspektifte baktığımızda son 12 yılda dolar bazında oldukça dalgalı seyirler izlerken zaman zaman rekorlar altüst edildi, zaman zaman da dip noktalara doÄŸru geri çekilmeler yaÅŸandı. 2000 yılındaki rekor yükseliÅŸ endeksin o ana kadar gördüÄŸü en yüksek seviye olmuÅŸtu. Dolar bazında 37.700 seviyeleri ancak 5 yıl sonra kırılabilmiÅŸ, sonrasında bir geri çekilme yaÅŸansa da 2007'de gerek politik istikrar gerekse küresel likidite bolluÄŸu ve emtia yükseliÅŸleri ile yeni bir rekor olan 50 bin (dolar bazında) görülerek tarihi zirve yaÅŸanmıştı.

2008 başı kapatma davası ve sonrasında küresel krizin etkisiyle endeks 12 bin (dolar bazı) seviyelerine kadar dramatik bir düÅŸüÅŸ yaÅŸamış ve bu kayıplar iki yıl içinde 2010 yılı son çeyreÄŸine girilirken yeniden telafi edilebilmiÅŸti. ABD Doları'nın yükselmesinin de yardımıyla daha önce 58 bin seviyesinde kırılan rekor 71 bin puana taşınmıştı. Geçen yıl seçimlerin beklentisi ve ABD piyasaları ve geliÅŸmekte olan piyasalara devam eden ilgi nedeniyle (kredi not artışı beklentisi) endeks bir kez daha 70 bin puanı denese de yabancı satışlarıyla hızla gerileyerek 49 bin puana kadar sert bir iniÅŸ yaÅŸamıştı.

2012 yılına girilirken acaba 49 bin puan aÅŸağı kırılır mı yabancı yatırımcılar çıkışa devam ederler mi gibi kuÅŸkular hakim olmuÅŸtu. Ama bir yandan tepki yükseliÅŸleri ve kısa süreli ralli beklentileri Borsa'ya yeni bir ilgi saÄŸlayabilirdi. Gerçekten de öyle oldu, ocak ayı ortalarında baÅŸlayan yabancı ilgisi endeksi mart ayı sonuna kadar 63 bin puana kadar taşıdı. Küresel piyasalarda AB liderlerinin yeni bir anlaÅŸma saÄŸlayarak Yunanistan'a yardımda anlaÅŸmaları ve teknoloji ÅŸirketlerinin yukarı taşıdığı ABD piyasalarındaki yükseliÅŸler aşırı moralsiz olan piyasalara tam anlamıyla katkı yapan unsurlar olmuÅŸtu. Yabancı alımlarının bankalar üzerinde etkili olması ve buna baÄŸlı olarak endekste yaÅŸanan yükseliÅŸler not artışı beklentisinden kaynaklanıyor izlenimini vermiÅŸti.

Yabancı yatırımcı, Ä°MKB'den neden alım yapıyordu, hangi beklentiye sahipti? Bu soruların cevabı kredi not artışı olmadı. Zira yabancı yatırımcıların alımları net alım ÅŸeklinde gözükse de son Akbank satışı nedeniyle fazlasıyla negatife döndü. Piyasalarımızın son on yılda yaÅŸanan yabancı para giriÅŸlerinin terse döndüÄŸü bu yıl iyice belirginleÅŸti.

Önce EreÄŸli daha sonra Akbank satışları genele ÅŸimdilik çok önemli bir sıkıntı yaÅŸatmasa da önemli soru iÅŸaretlerinin yaÅŸanmasına sebep oldu. 2007-2010 yılları içinde iki kez rekor kıran ve dolar bazında 50 bini aÅŸan Borsa, ÅŸu an 30 bin seviyesinde. Bu nokta ne bir dip noktası ne de zirve noktası, tam anlamıyla orta nokta. Yani karar verilmesi gereken bir seviye. Tüm küresel piyasalara baktığımızda eÄŸer Avrupa ve Asya piyasaları dipten dönüÅŸ yaparlarsa sorun yok. Kasım ayında seçim heyecanı yaÅŸayacak ABD piyasaları ÅŸimdilik bahar havası yaşıyor. Asya'da ise yaprak kımıldamıyor. Petrol fiyatları rekor seviyelerden gerilese de ekonomilere gerçek katkıyı yapacak fiyatlardan hâlâ uzak.

Sonuç olarak piyasalar bir kez daha gerçeklerle karşı karşıya. Bu durumun giderek daha fazla kötüleÅŸmesini engelleyen bir alım dalgası gelse bile büyük yükseliÅŸler için henüz bir emare yok. En iyi ihtimal piyasaların belirlenen bantta hareket etmesi. Borsa için 49-63 bin aralığı. Dolar için 1,75-1,92 TL aralığı kimseyi üzmeyecektir. Ancak 2002 yılından itibaren Türkiye'nin elde ettiÄŸi büyüme trendinin aynı hızla devam etmesi ve piyasaların daha fazla yükselebilmesi için daha fazla yatırımcıya ve heyecana ihtiyaç var.

Teknik olarak kısa vadede önemli destek noktalarına yaklaÅŸan endeksin Akbank hisselerinde yaÅŸanan düÅŸüÅŸ nedeniyle 54 bin puanın altına gerilemesine raÄŸmen diÄŸer endeks hisseleriyle bunu telafi ettiÄŸi görüldü (Turkcell, Sabancı Holding). Tepki yükseliÅŸleriyle 55.600 puana çıkma ihtimali olmasına raÄŸmen grafiklerde boÅŸluk olarak göze çarpan dolar bazında 28 bin 600 (52-53 bin arası) seviyelerde düÅŸüÅŸün hız kesmesi mümkün olabilir. Henüz düÅŸüÅŸ trendi sona ermedi diyebiliriz. Ama en azından destek seviyelerine iyice yaklaşılmış olması tepki yükseliÅŸlerini beraberinde getirebilir.

Parite, son 20 ayın en düÅŸük seviyesinde

ABD ekonomisinin seçim öncesinde dünyanın geneline göre daha dirençli olması ya da Avrupa'nın bozuk plak gibi sürekli olarak aynı noktada arıza vererek sorunlarını çözmede isteksiz davranması ve siyasî istikrarını saÄŸlayamaması gibi etkenler Euro/dolar paritesinin 2010 yılı AÄŸustos ayından bu yana en düÅŸük seviyelerini görmesine sebep oldu. 2008-2009 krizi sonrasında da benzer ÅŸekilde parite önce 1,23, daha sonra ise 2010 yılı içinde 1,19 seviyelerine kadar gerilemiÅŸti. Yunanistan baÅŸta olmak üzere Ä°spanya, Ä°talya ve Portekiz gibi sırasını bekleyen ülkelerde borsa ve tahvil piyasasında endiÅŸeler nedeniyle en baÅŸa dönülen ve sorunu çözmekten ziyade belirsizliÄŸe neden olan geliÅŸmeler pariteyi destek olan 1,26 seviyesinin altına taşıdı.

Bu noktanın aÅŸağı kırılması ile 1,24 seviyelerine kadar salınan parite, 1,2516 seviyesinden haftayı tamamlarken son iki yılın en düÅŸük rakamları piyasalarda "acaba yeni bir ÅŸok mu geliyor" endiÅŸesi oluÅŸturdu. Piyasalarımızda da Euro deÄŸer kaybederken dolar 1,86 lira seviyelerine yaklaÅŸtı. GeliÅŸmekte olan ülke para birimleri içinde özellikle dolar/Brezilya Reali son 10 yılın en yüksek seviyesi olan 2,1 düzeyine yükseldi ki bu parite yıl içinde 1,75 seviyelerindeydi. Sonuç olarak doların deÄŸer kazanması dünya piyasalarını bir yandan dengeye kavuÅŸturarak emtia fiyatlarının geri çekilmesini saÄŸlarken diÄŸer taraftan geliÅŸmekte olan piyasalarda enflasyon ve büyümede ters etki yapıyor, borsaları da olumsuz etkiliyor.

Zaman



Sayfa Adresi: http://www.istefinans.com/yazar/Borsa-da-tepki-yukselisi-ne-zaman-gelir-/54