Kredi derecelendirme ÅŸirketleri ne iÅŸe yarar?
Saruhan Özel

Kredi derecelendirme ya da rating (reyting diye okunuyor) ÅŸirketlerinin dünya finans sisteminde çok önemli bir rolü var. Temel bazı göstergelere ve rasyolara bakarak ülkeleri ve ÅŸirketleri kıyas edilebilir hale getirmeye çalışıyor ve sonra not veriyorlar.

 

Yatırımcılar da bu notlara bakarak yatırım kararlarını veriyor ya da ne kadar getiri isteyeceklerini belirliyorlar.

Birçok ÅŸirket ve ülke rating kuruluÅŸlarından saÄŸlıklı bir not alabilmek için detaylı bilgilerini paylaşıyor ve karşılığında bir hizmet bedeli ödüyor. Çünkü finansman bulmak istediÄŸi zaman yatırımcılar kredi notunu soruyorlar ve notu olmayan veya düÅŸük olanlar daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalıyorlar. O nedenle bir ÅŸirketin veya ülkenin isteÄŸi dışında da yatırımcıların talebi düÅŸünülerek tek taraflı (bilgi ve hizmet bedeli olmadan) notlandırma yapılabiliyor.

ABD menÅŸeli S&P, Moody's ve Fitch dünyada en çok kabul gören ÅŸirketler. Derecelendirme sistemleri de birbirlerine çok yakın. En önemli kriterleri yatırım derecesi. S&P ve Fitch'ten BBB, Moody's'den ise Baa üzerine geçebilenler eÅŸik atlamış oluyorlar (Tablo). Çünkü birçok ülke özellikle kamusal sorumluluÄŸu olan emeklilik fonları gibi uzun vadeli yatırımcıların sadece yatırım derecesine sahip ülkelere yatırım yapmalarına izin veriyor. Yine benzer ÅŸekilde merkez bankaları fonlama yaparken ancak yatırım derecesine sahip teminatları kabul ediyor. Yatırım derecesi uzun vadeli ve düÅŸük maliyetli finansman bulabilmek için gerekli. Bunun üzerinde ve altındaki not deÄŸiÅŸimleri yatırım derecesini almak ya da kaybetmek kadar etkili deÄŸil. Ve maalesef her 3 ÅŸirket de Türkiye'nin notunu ısrarla bu derecenin hemen altında tutuyor (Tablo).

Rating'ler sorunları öngöremiyor

S&P 1975'ten beri not verdiÄŸi ve borçlarını ödeyemez konuma düÅŸen 15 ülkenin 12'sine, Moody's ise 13 ülkeden 11'ine temerrüde düÅŸmeden 1 yıl önce B ve üzerinde not vermiÅŸlerdi. 1997 yılında cari açıkların tavan yaptığı GüneydoÄŸu Asya krizinde baÅŸrolü oynayan Tayland, G. Kore ve Endonezya krize yatırım dereceleriyle girmiÅŸlerdi (ve Tayland dışında bölgede notu gerileyen yoktu). Ve en vahimlerinden biri, 2001 sonunda göstere göstere temerrüde düÅŸüp tüm dünyayı karıştıran Arjantin bir yıl öncesinde S&P'den BB-, Moody's'den B+ notu almıştı. Ve keza Yunanistan. S&P, 2010 yılında Zaman okurlarının bu köÅŸede Yunanistan'ın iflas edeceÄŸini okumalarından birkaç gün öncesine kadar Yunanistan'ı yatırım derecesinde tutuyordu. 2011 yılı ortasında dahi Yunanistan, Türkiye ile aynı nota sahipti. Özetle, rating ÅŸirketlerinin geçmiÅŸ performansları kötü. "Uzmanlıklarının" bir limiti var. Temel göstergeler veya standart rasyoları ne gösteriyorsa onu raporluyorlar. Piyasaların göremeyip de rating analizlerinin yakalayabildiÄŸi sorun yok.

Ve daha da kötüsü, rating ÅŸirketleri krizleri daha da derinleÅŸtirip iÅŸin içinden çıkılmaz bir hale getirebiliyorlar. Sorun yaÅŸanmaya baÅŸlayıp da piyasalar bir ülkeye fonlamayı kestiÄŸinde rating ÅŸirketleri de uyanarak ülkelerin notunu düÅŸürüyorlar. Not düÅŸtükçe fonlama daha fazla kesiliyor ve bir kısır döngü içine giriliyor.

Daha önce masum ama hatalı analizleriyle eleÅŸtirilen rating ÅŸirketleri 2008 global krizinde farklı bir yönden daha darbe aldılar. ABD'de bankaların sonradan batacağı aÅŸikar düÅŸük kaliteli ipotek kredilerini bol bol verebilmeleri, bunları tahvil haline getirip baÅŸka yatırımcılara satarak bilançolarından çıkarmaları sayesinde oldu. Bu imkânı saÄŸlayan da kredi derecelendirme ÅŸirketleriydi. Tahvilleri alanlar bunlara verilen yüksek notlara güvendiler ama rating ÅŸirketlerinin bu notları büyük ücretler karşılığında verdiklerini göremediler. Bu hataları çok pahalıya mal oldu. Rating ÅŸirketleri bunun bedelini ödemek bir yana bir de krizde bu tahvillerin notlarını düÅŸürerek yatırımcıları daha da vurdu.

Türkiye'den ÅŸikâyetleri ise yüksek cari açık ve enflasyon. Kamu sektörü iyi, bankacılık iyi ama özel sektör çok borçlanarak hızlı büyüyor ve bu hem iç dengeyi (enflasyon) hem de dış dengeyi (cari denge) bozuyor diyorlar. Dünyada bir likidite sorunu olursa bu sorunların Türkiye'yi bir krize sokabileceÄŸini ima ediyorlar. Ama bu sorunların varlığına raÄŸmen Türkiye ekonomisinin dünya tarihinin en ÅŸiddetli likidite daralmalarından birini az hasarla nasıl atlattığını açıklayamıyorlar. Demek ki, rating ÅŸirketlerinin göremedikleri, "uzmanlıklarının" anlamaya yetmediÄŸi bir ÅŸeyler var. En ilginci de S&P'nin Türkiye'ye verdiÄŸi not. TL cinsi borçlanma yatırım derecesi ama döviz borçlanma açısından yatırım derecesinin altında. Yani yatırımcılara TL krediler/tahviller emniyetlidir ama döviz borçlarına dikkat diyorlar (herhalde TL basma imkânı olduÄŸunu ama döviz basamayacağını ve rezervlerin de limitli olduÄŸunu ima ediyor). Sanki Türkiye TL basıp borcunu öderse o ödemenin yatırımcı açısından anlamı olabilirmiÅŸ gibi.

Neden vazgeçilemiyorlar ?

Rating mekanizması global finansal sistemi esir almış durumda. Devletler, merkez bankaları ya da yatırımcılar kimin iyi kimin kötü olduÄŸunu kendileri anlamaya uÄŸraÅŸacaklarına rating ÅŸirketlerinin notları ile hareket edecek bir sistem geliÅŸtirmiÅŸ durumdalar. Yıllardır devam eden bu sistemi baÅŸtan aÅŸağı deÄŸiÅŸtirmek zor. Ama otoriteler sorunların farkında ve bir ÅŸeyler yapmaya çalışıyorlar. ÖrneÄŸin, yeni ÅŸirketlerin piyasaya girmesini teÅŸvik ederek rekabetin artmasına uÄŸraşıyorlar. Rating ÅŸirketlerinin not verdikleri müÅŸterilerinden para almalarını ve "danışıklı dövüÅŸ" riskini engellemek istiyorlar. Bir ÅŸirketin veya devletin hep aynı rating ÅŸirketi tarafından notlandırılmasını istemiyorlar. Rating ÅŸirketlerinin de baÅŸkaları tarafından notlandırılmasını ya da onları regüle edecek (ve hatta metodolojilerine kadar karışacak) bir yapı kurma hazırlıkları var. Böylece hata yaptıklarında bağımsız analiz diyerek iÅŸin içinden sıyrılamayacaklar. Notu düÅŸük yani analizlerinde baÅŸarısız rating ÅŸirketleri yeni iÅŸ alamayacak. Krizlerde (yani riskler ortaya çıkınca) rating ÅŸirketlerinin not düÅŸürmeye devam etmelerini engellemeye çalışıyorlar. Hukuki mevzuatı rating ÅŸirketlerinin hatalı analizlerine yatırımcıların daha kolay hak iddia edebileceÄŸi bir yapıya getirmek istiyorlar.

Ama maalesef sistemi rating ÅŸirketlerinin esaretinden hiç deÄŸilse kısmen kurtaracak bu düzenlemeleri gerçekleÅŸtirmek bir süre alacak ve o süreçte de bu anlamsız notlandırmalara katlanmaya devam edilecek.

Zaman



Sayfa Adresi: http://www.istefinans.com/yazar/Kredi-derecelendirme-sirketleri-ne-ise-yarar/67