S&P'nin göremeyip de Moody's'in gördüğü nedir?..
Saruhan Özel

Kredi derecelendirme (rating) ÅŸirketleri harikalar yaratmaya devam ediyorlar. Aynı ekonomiyi izleyen ve aynı iÅŸi yapan üç ayrı ünlü rating ÅŸirketi birbirlerinden çok farklı ve hatta tersine hareket ediyor. Yatırımcıların da kafası karışıyor.

 

Daha 1 ay kadar önce herkes bir not artırımı beklerken S&P, Türkiye'nin BB olan notunun görünümünü 'olumlu'dan 'duraÄŸan'a çevirmiÅŸti. Görünüm 2 yılı aÅŸkın süredir olumlu seyrettiÄŸi için ya not artırarak yatırım derecesi seviyesinin 1 not altına (BB+'ya) yükseltecek ya da görünümü duraÄŸana çevirip not artış umutlarını bitirecekti (Tablo 1). S&P, oyunu bardağın boÅŸ tarafına bakarak kullanmış oldu. Mazereti ise ekonomideki yüksek cari denge açığı ve kısa vadeli finansmanı idi. S&P'ye göre ekonomi olası ani sermaye çıkışlarına karşı hassas durumdaydı.

GeçtiÄŸimiz hafta ise Moody's tersine Türkiye'nin Ba2 olan notunu Ba1'e yükseltti (Tablo 1). Böylece yatırım derecesinin hemen altına getirerek S&P'nin yapmadığını yapmış oldu. Üstelik not artırmakla da kalmadı, görünümü de olumluya çevirdi. Yani, geçmiÅŸteki not hareketlerine bakıldığında, 6 aydan baÅŸlayıp 24 aya uzayabilecek bir süreçte Türkiye'nin notunun bir seviye daha artması ve böylece yatırım derecesine çıkması mümkün hale gelmiÅŸ oldu. Not artışının iki sebebi vardı: Birincisi, kamu harcamalarının disiplin altında olması ve bu sayede kamu borçluluÄŸunun azalmakta olmasıydı. DiÄŸeri ise yüksek cari denge açığının azalarak eskisi kadar tehdit oluÅŸturmayan bir hale gelmeye baÅŸlaması ve otoritelerin buna karşı aldıkları önlemlerle bu düzelmenin devam edeceÄŸi beklentisi idi.

Bunlara bir de Fitch'i eklemek gerekir. Herkesten 2,5 yıl önce, global krizin ortasında, Türkiye'nin notunu BB+'ya çıkartıp görünümünü de olumluya çevirmiÅŸti. Yani Moody's'in bugün geldiÄŸi görüÅŸe 2,5 yıl önce gelmiÅŸti. Ama 8 ay kadar önce de yüksek cari denge açığını mazeret gösterip görünümü duraÄŸana indirmiÅŸti.

Yatırımcılar kime nasıl güvenecek?

Moody's, diÄŸerlerine göre çok daha tutucu bir kredi derecelendirme ÅŸirketi. 2000 yılından beri Türkiye'nin notunu S&P 7, Fitch ise 8 kez deÄŸiÅŸtirmiÅŸken Moody's sadece 3 kez deÄŸiÅŸtirdi. Yani Moody's daha gecikmeli karar veriyor ve görüÅŸünde daha fazla ısrar ediyor. Son 3 not deÄŸiÅŸiminde de Türkiye'nin notu sürekli yükseldi. Bu baÄŸlamda pozitif görünüm yatırım derecesi için oldukça cesaret verici. Ama en itibarlısı da olsa bir ÅŸirketin yatırım derecesine çıkarması ile Türkiye yatırım derecesinde bir ekonomi olmayacak. Bunun için üç ÅŸirketin en az ikisinin Türkiye'yi yatırım derecesine çıkarması gerekiyor.

Yatırım derecesine çıkmadıkça da ister not ister görünüm deÄŸiÅŸsin pek önemli deÄŸil. Çünkü yatırım derecesi, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyip de ülkesindeki otoritelerin yatırım derecesi zorunluluÄŸu getirdiÄŸi yatırımcılar için önemli. Türkiye böyle bir zorunluluÄŸu olmayanların zaten radarında ve son 30 yıllık Eurobond ihalesinde görüldüÄŸü gibi Avrupa'da birçok ülkeye kapılar kapanmış iken döviz cinsinden uygun maliyetlerle ve uzun vadelerde borçlanmakta zorlanmıyor. Ülkenin CDS primleri, yani kamu tahvillerinin iflasına karşı sigorta almanın bedeli, uzun süredir yatırım derecesindeki ülkeler seviyelerinde (Grafik 1). Yani düzenleyici otoriteleri tarafından kısıtlanmayan yatırımcılar zaten Türkiye'yi uzun süredir "yatırım derecesine çıkartmış" durumdalar.

Yatırım derecesine çıkılınca da birden düÄŸmeye basılıp her ÅŸey toz pembe olmayacak. Türkiye'nin daha önce radarına giremediÄŸi uzun vadeli yatırımcıların ilgisinin artacağı doÄŸru. Ama onlar da hasretle o anı beklemiyorlar. Uzun vadeli yatırımların artması, itibarı yerlerde sürünen rating ÅŸirketleri öyle söylediÄŸi için deÄŸil, Türkiye yapısal olarak yeterince güçlendiÄŸi zaman olacak ve bu tür tutucu yatırımcıların buna ikna olmaları da kısa sürede olmayacak.

Piyasalardaki spekülasyona dikkat!

Ekteki tabloda (Tablo 2), 7 geliÅŸmekte olan ülkenin hisse senedi piyasalarının ve para birimlerinin (ABD Doları'na karşı) yatırım derecesine çıkmadan ve çıktıktan sonra yıllık bazda nasıl bir seyir izledikleri yer alıyor. ÖrneÄŸin, Brezilya yatırım derecesine çıkmadan önceki iki sene hisse senedi piyasası (endeks bazında) sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 32 yükseliyor. Yatırım derecesinin alındığı yıl da yüzde 4 artarken bir sonraki yıl ise yüzde 47 geriliyor. Para birimi de önceki 2 yıl sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 12 deÄŸer kazanırken yatırım derecesine çıkıldığı yıl yüzde 13 daha deÄŸerleniyor.

Tüm ülkelerin ortalamalarına bakıldığında özellikle hisse senedi fiyatlarında belirgin bir trend var. Not artışı ve öncesindeki 3 yıl hisse senedi getirisi yüzde 15 iken (yüzde 17, yüzde 4 ve yüzde 24), sonraki 3 yılda bu getiri yüzde 4'e geriliyor. Brezilya, G. Kore gibi ülke örneklerinde yatırım derecesi sonrasında ciddi fiyat düÅŸüÅŸleri yaÅŸanıyor. Para birimlerinin performansı hisse senedi kadar olmasa da yine yatırım derecesine çıkmadan önce ve sonra belirgin bir farklılık sergiliyor.

Bu basit analize göre, yatırım derecesine çıkan ülkelerin finansal piyasaları (birçok kez olduÄŸu gibi) bu geliÅŸmeyi önceden satın alıyor ve olay gerçekleÅŸtikten, yani yatırım derecesine çıktıktan sonra satıyorlar. Bu baÄŸlamda Türkiye'deki yatırımcıların bu tür spekülasyonlara dikkat etmeleri ve pozisyonlarını yatırım derecesine çıktıktan sonra deÄŸil, çıkmadan önce almaları çok daha doÄŸru olacak. Krizden beri Türkiye hisse senedi piyasasının diÄŸer geliÅŸmekte olan ülkelere göre daha iyi performans göstermesinde bu beklenti de rol oynadı (Grafik 2). Rating ÅŸirketlerinin bu kadar kafa karıştırdığı bir ortamda zamanlamayı doÄŸru yapabilmek de ayrı bir mesele.

Zaman



Sayfa Adresi: http://www.istefinans.com/yazar/SP-nin-goremeyip-de-Moody-s-in-gordugu-nedir-/88